Meğersem sinemalarda vizyona girmeden denetim için bakanlığa gönderilen filmi bi çakal kopyalamış birilerine vermiş. O da exponansiyel olarak internette yayılmış. Fakat film çok tatlı bişey olduğu için sonuçta bir mali fiyasko bekelenebilecek yani daha başlamadan zarar edebilecekken, film ilk satışını katlamış ve 4 milyona yakın seyirciyle Türkiye'de tüm zamanların en çok izlenen 5. filmi olmuş. Tabi ki listenin tümüne bakıldığında bu bir ölçü değil çünkü Recep İvedik, Kurtlar Vadisi, Arog-Gora, Issız Adam falan dolu.
İlk filmin en güzel sahneleri Bozcaada'ya en yazkın Çanakkale beldesi Geyikli'de geçiyordu, geri kalan büyük bir kısmı da İstanbul'da. Bu sefer tüm film o güzelim yerde geçiyor. İnsanın içini açıyor.
Dün trenle Lancaster'dan Edinburgh'a dönerken izliyordum. Ara ara komik sahnelerin dışında ikinci filmin akışı ile aynı, klasik Holywood stili, tansiyonun yükseldiği bir kurtarma sahnesi ile bitecek diye bekliyordum. Lakin, zalım baba yüzünden sevenler ayrılacakken sürpriz bir kavuşma sahnesi oldu. Ben de afedersiniz hüngürü koyuvermişim o ara. Derken, şansımı sigiyim, bilet kontrolü başladı. Amcann yüzüne bakmadan fırk fırk ederekten biletlerimi göstermişim :) Güzel film özetle.
not: filmde en az 10 tane de çalmalı-söylemeli deniz kenarında rakı sofrası var. çok pis canım çekti.
No comments:
Post a Comment